Dire Straits, Deep Purple ve Guns N’ Roses…

02.06.2025
A+
A-

Müzik evrenseldir sözü, hep akıllarımız a yer edinmiştir.

Platon’un söylemiyle, ‘’Müzik evrene bir ruh verir, zihne kanat takar, hayalleri uçurur ve her şeye hayat verir.”

Müziğin, tüm insanlığın ortak dili ve yüzü olduğu bir gerçeği karşısında, bizlerin ruh halimize olumlu yönde katkıda bulunma olgusu beni, 1970’li yıllara kadar götürdü.

O yıllarda, arabesk başta olmak üzere, Anadolu pop, folk, protest rock, Türkçe sözlü hafif müzik, aranjman, türkü vb. müzik türleri takip edilirdi.

Zeki Müren, Bülent Ersoy, Tanju Okan, Alpay, Neşet Ertaş, Neşe Karaböcek, İbrahim Tatlıses, İlhan İrem, Nilüfer, Sezen Aksu, Barış Manço, Erkin Koray, Erol Büyükburç, Ajda Pekkan, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Şenay, Pink Floyd, Demis Roussos, Modern Talking, Rod Stewart, Dire Straits, The Beatles, Abba, Elton John, Queen, Deep Purple, Boney M, Gloria Gaynor ve isimlerini hatırlayamadığım diğer müzisyen ve gruplar.

Bu arada, yasaklanan sanatçı ve müzikler nedense hiç aklımdan çıkmaz.

Edebiyatçılarımız, sinema, tiyatro ve müzisyenlerimiz, yıllarca sansüre uğramıştır.

Kitapları toplatılmış, tiyatro/sinema oyunları ve gösterimleri yasaklanmış, müzikleri de siyasi içerikleri sebebiyle yıllarca devlet kanalı olan TRT’nin radyo ve tv kanallarında sansüre uğratılmıştır.

Hatta, kendilerini yurt dışına atarak baskılardan korunma yolları aramışlardır.

Yıllar geçtiği halde özellikle de muhalif basın ve tv kanallarının aynı uygulamalarla karşı karşıya kalmaları, RTÜK tarafından ağır para cezaları veya yayınlarının kesilmesi, hatta kapatılması konusu düşündürücüdür derim…

1970’li yıllarda sansüre uğramış halen de zihnimde yer alan çok sevdiğim müzisyenlerimiz, Fikret Kızılok, Timur Selçuk, Aşık İhsani, Aşık Mahzuni Şerif, Sadık Gürbüz, Rahmi Saltuk, Ruhi Su, Edip Akbayram, Selda, Cem Karaca, Musa Eroğlu, Melike Demirağ, Zülfü Livaneli, Arif Sağ…

***

Yukarıda adlarını yazmaya çalıştığım müzisyenlerin birçoğu, sizlerin de severek izlediği sanatçılar arasındadır.

Zaman geçse de eserlerini halen zevkle dinlediğimiz sanatçı ve grupları yıllar sonra izlemek, bizleri eski yıllara götürmektedir.

Hemen aklıma gelen üç yabancı grubu, anılarımda kaldığı şekilde yazmaya çalışacağım.

Bu gruplardan ilki, Dire Straits ;

1970’li yılların sonunda pub-rock tarzı ile yeniden ortaya çıkan Dire Straits’in, “Brothers in Arms, Sultans of Swing, Love over Gold, Communique, Making Movies” adlı albümlerini, bugün de dinlemekten zevk almaktayım.

Abim, Gürsel Saylı tarafından bu gruba ait bana verdiği tarihi kasetler, halen arşivimde yer almaktadır.

Dire Straits, Birleşik Krallık albüm listesinde 1.100 haftadan fazla yer alarak kendini ispatladı. Ayrıca, 4 Grammy Ödülü, 3 Brit Ödülü ve 2 kez de MTV Video Müzik Ödülü aldılar.

Dire Straits ile canlı ilk buluşmamız tamamen bir rastlantı üzerine, gecenin saat 01.30’unda sevgili dost, Metin Enengin’in telefonunu çaldırmamla hatta zırlatmamla başladı.

Kendisi sağ olsun saat, sanki 01.30 değil de öğlen 12.30 da arar gibi sakin ses edasıyla ‘’Buyrun Tansel Bey’’ demesini hiç unutmam. Gecenin en kör noktasında sohbetimiz ‘’Dire Straits, Bursa’ya geliyormuş, hemen 4 – 5 bilet al’’ söylemi ile sonuçlandı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından, Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda 2016 Haziran tarihinde, 55.’si düzenlenen Uluslararası Bursa Festivali kapsamında ‘’The Dire Straits Experience’’ grubunu Mark Knopfler hariç, canlı izlemekten çok mutlu olduk.

Bu çok özel müzik şölenini başta Metin Enengin, Gürsel Saylı, Oya Kurtuluş Saylı ve İzmir’den sırf bu konser için gelen Fatih Kurtuluş ile birlikte izledik.

Gecenin o saatinde alınan biletler sayesinde, Mark Knopfler olmasa da, ‘’The Dire Straits Experience’’ grubundan, tüm eski parçaları izlemek gerçekten damak tadında bir eylemdi.

***

Deep Purple ;

Bence tüm zamanların en iyi hard rock ve heavy metal müziğin gruplarından biri olan Deep Purple, 2022 Mayıs akşamı LifePark’ta, pandemi nedeniyle 2 yıl ertelenen konserde bizlere özel anlar yaşattılar.

Deep Purple, 1972’de Londra’daki Rainbow Theatre konseriyle “dünyanın en yüksek sesli grubu” olarak 1975 Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi ve dünya çapında 100 milyondan fazla albüm sattı.

Bu sefer de biletler, Fatih Kurtuluş tarafından alınmış olup, konser her hali ile muhteşemdi ama, Sarıyer’in ormanla kaplı doğa harikası konser bölgesine ulaşmak, bir o kadar da zor ve sıkıntılı olsa da gerçekten değdi.

Grup elemanlarından Don Airley ve Paice’nin 73 yaşında, Gillan ve Glover’ın ise 77 yaşında olmaları, bizleri inanın onları  sanki 40 yaşındaki gibi hissettirdi.

Kısacası, 70 +’lik bu müzisyenler, yaşlarının gerektirdiğinden daha çok fiziksel bir tarz ortaya koydular.

Seyretmeye gelenlerin de yaş durumları neredeyse benim gibi 50 -70 bandında olup, özellikle dikkatimi çeken bir nokta da; Klasik geniş ve uzun motorları, üzerlerindeki siyah deri pantolon, deri ceket ve içinde, ’Deep Purple’ yazılı tişörtleri, uzun ve toplanmış saçları, küpeleri, bileklerdeki ve göğüsteki kolye, ellerinde puro ile uzun/geniş bardaklarda fıçı birayı zevkle içen, aynı dernek üyesi olan bu ilginç kişilerle sohbet etmek, bana konser için ayrı bir renk kattı.

 

***

Guns N’ Roses ;

Amerikalı bir hard rock ve heavy metal müzik grubu olup, Türkiye’de 32 yıl sonra 2 Haziran 2025 tarihinde, Beşiktaş Stadyumu’ndaki konsere, Fatih Kurtuluş tarafından temin edilen biletlerle gitmek üzere yola koyulacağız.

Yolumuz o kadar da uzun ve çetrefelli değil ama yıllar sonra yenilenen bu statda ilk kez bir konserde olmak ve atmosferi yaşamak değer diye düşünüyorum. 

Dünyanın en tehlikeli grubu unvanına sahip Guns N’ Roses’in, 1988 yılında İngiltere’de bir festivalde verdiği konserde, 2 izleyici ezilerek can verdi.

Grubun ilk albümü ‘Appetite For Destruction’ 1987 yılında yayınlandı. Bu albümün tasarlanan ilk kapağı ‘vahşet’ içerdiği için müzik firmaları tarafından reddedildi ama daha sonra Axl Rose‘un, kolundaki dövmenin kullanıldığı yeni kapakla yayınlandı.

Axl Rose, “Rock müziğin en yalnız adamı” olarak anılmakta olup, Guns N’ Roses grubunun baş solisti ve bu grubun kurulduğu 1985 yılından beri değişmeyen tek üyesidir.

Yaşamı boyunca birçok macera ve zorluklarla geçen bu grubun geçmişine takılmadan izlemek, zevkli olacak.

Albert Einstein’e göre müzik; ‘’Esrarengizliğin içinde yaşayabileceğimiz en güzel deneyimdir.’’ sözüne bence en çok yakışan müzisyen Axl Rose eşliğindeki, Guns N’ Roses grubudur diye düşünüyorum.

Sağlık, sevgi ve hoşgörü ile kalınız…

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.