Özgür Özel’den muhalif kanallara ceza yağdıran RTÜK’e tepki… ’30 Haziran’ vurgusu yaptı: ‘Kendi içimizdeki tartışmaları amaçlıyorlar’
RTÜK’ün Halk TV’ye yayın durdurma, Tele 1 ve Sözcü TV’ye para cezası kesmesi tepkilere neden oldu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Halk TV yayınına bağlanarak muhalif kanallara ceza yağdıran RTÜK’e tepki gösterdi.
Özel, tepkisinde şu ifadeleri kullandı:
“Ben bugün Brüksel’deyim ve gün boyunca temaslardaydık, bir yandan da kulağımız Ankara’daydı. Tabi halk TV’ye verilen bu ceza bir yandan, ikinci aynı suçtan diyeyim artık, olunca üçüncüsünde de lisans iptali söz konusu olunca artık. Tehdidin en ileri boyutuna geldi. İdari yargı, yürütmeyi durdurma, cezanın iptali gibi bizim de umutlu olduğumuz ve bu kadar haksız bir kararın geri döneceğini düşündüğümüz bir yargı süreci olacak.
Onu dışlamadan söylemek isterim ama hem Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu’na geçtiğimiz günlerde çıkartılan tutuklama kararı, hem RTÜK’ün Halk TV’ye tüm hasmane tutumları… Bunun yanı sıra, iktidara yakın kalemlerin bir takım televizyon programlarının konuklarını sürekli Halk TV’yi işaret ediyor olmaları aslında Halk TV’nin kurumsal kimliğini, sahibini değil doğrudan halkın haber alma hakkını, muhalefetin sesini duyurmasını, insanların iftiralardan ya da bunlara verilen cevaplardan haberdar olma hakkına yönelik saldırı.
“30 HAZİRAN MESELESİ SONUÇ DEĞİL, SÜREÇ ODAKLI”
Tabi 30 Haziran meselesi yaratılan atmosfer üzerinden bakarsak, ben kendi kişisel görüşüm olarak 30 haziran meselesinin bir sonuç değil, süreç odaklı. Yani CHP’yi tartışmak üzerine yapılmış bir kurulu olduğunu söylemem gerekiyor. Ve maalesef sonuç alıyorlar.
Biz vaktimizin tamamını, önemli bir kısmını buna harcıyor değiliz işte. Bugün Brüksel’de uğraşıyoruz. Dün Büyükçekmece’de miting yaptık. Dün boyu Silivri’deydik falan ama yine de iktidara müzahir kanallar, merkez medya, ister istemez sizler bu kadar gündemde olunca veya işte muhalefetin sesini duyuran gazeteler bu tartışmalara kayıtsız kalmayınca muhalefetin enerjisi buralara kayıyor.
“KENDİ İÇİMİZDEKİ TARTIŞMALARI AMAÇLIYORLAR”
Bunu amaçlıyorlar. Kendi içimizdeki tartışmaları amaçlıyorlar. Ve böyle bir süreçte Halk TV’ye verilen bu ceza yani ’30’undan sonra olmadık bir iş olursa Halk TV’yi de susturarak acaba muhalefetin sesini kısar mıyız veya orada ortaya çıkacak büyük toplumsal tepkiyi sönümlendirir miyiz?’ diye bir bakış açısını da haklı çıkarıyor veya bunu söyleyene ‘Niye böyle düşünüyorsun?’ denmez. Baksanıza neler neler konuşuluyor, yapılıyor. Ama buradan öncelikle kararı verilen Halk TV’ye verilen cezayı kınadığımı, ikincisi yargıdan döneceğine inandığımı, üçüncüsü 30 Haziran’da öyle korkulan gibi hiçbir şeyin olmayacağını, dördüncüsü olursa da buna yeltenenlerin bin pişman olacağını söyleyeyim. Türkiye 47 yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisi birinci parti olmuş. AK Parti kurulduğu günden beri ilk kez seçim kaybetmiş. İlk kez o günden bugüne anketlerde geride kalmış. Muhalefet yaşadığı bütün zulme, baskılara karşı birbiriyle değil, iktidara karşı bir Birleşik Muhalefet anlayışında mücadele ediyor. Ufak tefek istisnai tartışmalar olsa bile bir bütün halinde birbirini kollayarak mücadele ediyor.
“KUMPASLARLA BİZİ SİNDİREMEZLER”
Bu vakitten sonra öyle yargı oyunlarıyla, kumpaslarla bizi sindiremezler. Partinin işte sizin ekranlarınızda da vardı tahmin ediyorum. TEAM Araştırma’nın ki yerel seçimleri tam bilmiş, bizim de çok güvendiğimiz bir firma olan TEAM Araştırma’da Cumhuriyet Halk Partisi, 1977’deki seçim sonucunu saymazsak, çok partili dönemin, Cumhuriyet tarihinin en yüksek oy oranına erişmiş durumda. Yani o ’77’de 41,5’tu, şimdi de 40.7 noktasında bir oy oranına erişmiş noktada. Yani bu AK Parti her şeye rağmen hâlâ 35’in üstünde deniyordu. 30’un üstünde deniyordu. 30’un altına inmiş durumda. O yüzden bizler açısından kaygı değil, bizler açısından tedbir ama bir yandan dayanışma ve mücadele zamanıdır. Kaygı duyacaklar, kaygı duyuyorlar. Zaten size verilen bu cezalar herhalde bir özgüvenin değil, kaygının, korkunun ve normal yollardan kazanamayacakları bir mücadelede çamura, çirkefe yeltenmenin yoludur. Hep birlikte dimdik ayakta duracağız, hep birlikte başaracağız. Partisiyle, üyesiyle, gönül verenleriyle bütün cumhuriyetçiler, bütün demokratlar, bütün Atatürkçüler hep birlikte dimdik ayakta duracağız ve başaracağız. Enseyi karartma zamanı değildir. Kaygının ve korkunun zamanı değildir. Biz güçlüyüz, biz haklıyız, ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde, çoğunluk enerjisi bizde. Korkanlar korksun, biz önümüze bakacağız.”