Ziraat Odası’ndan zirai don açıklaması
Binlerce çiftçi, hafta sonu etkili olan soğuk hava sonrası yaşanan zirai don nedeniyle ürünlerini kaybetti.
Bazı bölgelerde kaybın yüzde yüz olduğu belirtilirken, yaşanan zira don nedeniyle çiftçiler kara kara düşünüyor.
Büyük zarar yaşayan çiftçiler yetkililerden bir kurtarma programı beklerken, iktidar partisi önceki gün Meclis’te araştırma komisyonu kurulması için önerge vermişti. Ancak ortaya konmuş bir plan ya da program yok.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği(TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar ise yaptığı açıklama ile tarımsal üretimin devamlılığı için ve çiftçilerin zararının karşılanması için don felaketinden zarar gören tüm çiftçilerin zararının karşılanması için fon oluşturulmasını istedi.
Zirai donu “Şüphesiz ki son yıllarda tarımı etkileyen en büyük doğal afetlerden biri oldu” diye tanımlayan Bayraktar, felaketin tüketiciyi de etkileyeceğine işaret etti.
Bayraktar yaşanan son dondan önce de çiftçilerin zor zamanlar geçirdiğini şu sözlerle anlattı:
“Yalnızca şubat ayından bu yana 3 büyük don hadisesi gerçekleşti. Şubat ayında Mersin, Adana ve Hatay başta olmak üzere birçok ilimizde yaşanan zirai don meyve bahçelerini vurdu. Mart ayında Manisa başta olmak üzere Ege Bölgesi’ndeki birçok ilimizde yaşanan don üzüm bağlarına zarar verdi. Bu yaralar tam olarak sarılmadan gelen ve neredeyse tüm ülkeyi etkileyen don hadisesi, tarımsal üretime darbe vurdu.”
ZARAR BÜYÜK
Yaşanan zirai don afetiyle birlikte meydana gelen zararın boyutlarını ilişkin Bayraktar şu bilgileri paylaştı:
” Malatya ve Kahramanmaraş’ta, başta kayısı olmak üzere ceviz, kiraz, üzüm, elma ve diğer meyveler; bunlara ek olarak şeker pancarı, çerezlik ayçiçeği ve yem bitkilerinde; Karadeniz Bölgesi’nde, fındık ve çay başta olmak üzere kivi, hurma ve diğer meyvelerde; Ege Bölgesi’nde, başta üzüm olmak üzere zeytin, incir, elma, ceviz, kiraz, ayva ve diğer meyvelerde; Marmara Bölgesi’nde, şeftali, ahududu, armut, sofralık zeytin, incir, kivi, nektarin, erik, kiraz, elma, ayva ve fındık gibi meyveler ile bazı ekili alanlarda; Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, Antep fıstığı, badem, ceviz, nar, Trabzon hurması, dut ve diğer meyvelerde; İç Anadolu Bölgesi’nde, elma, armut, ayva, ceviz, kiraz, üzüm gibi meyveler ile bazı ekili alanlarda; Akdeniz Bölgesi’nde ise karpuz, patates, narenciye ve sebzelerde zarar meydana geldi.”
Donda, birçok ihraç ürünün zarar gördüğüne dikkat çeken Şemsi Bayraktar, “Dondan etkilenen ürünlerin bir kısmında zararın boyutu yüzde 100’lere ulaşmış durumda. Kesin zarar oranları ise ancak hasar tespit çalışmalarının bitmesinin ardından netleşecek.” dedi.
“AFFETLER ARTTI”
Bazı bölgelerde kar yağışının sürdüğünü ve bu nedenle zirai don riskinin devam ettiğini bildiren Bayraktar “Bu bölgelerimizde sahada yaptığımız çalışmaların ardından elde edeceğimiz verileri de kamuoyu ile paylaşacağız.” bilgisini verdi.
Bayraktar, “İklim değişikliğinin de etkisiyle doğal afetlerin sayısı yıldan yıla artıyor. 2014 yılında 500 olan doğal afet sayısı 2024 yılında 1257’ye çıktı. Doğal afetlerin yalnızca sayısında değil şiddetinde de artış gözlemliyoruz. Yaşadığımız don olayı 4 gün sürdü ve halen daha don riski devam eden yerler var.” diye konuştu.
“FON OLUŞTURUMALI, ÇİFTÇİMİZE NAKİT YARDIMI VERİLMELİ”
Çiftçilerin sezona hali hazırda borçlar girdiğini söyleyen Bayraktar, destek için fon oluşturulmasını önerdi:
“Sezona zaten borçla başlayan ve tek geçim kaynağı tarımsal üretim olan çiftçilerimiz, doğal afetler sebebiyle telafisi zor zararlarla karşı karşıya kaldı. Tarımsal üretimin devamlılığı ve kırsaldan göçün önlenmesi için don afetinden zarar gören tüm çiftçilerimizin zararlarının karşılanması amacıyla bir fon oluşturulmalı; çiftçilerimize nakit yardımı ve girdi desteği verilmelidir, bankalara ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan tüm borçları faizsiz olarak ertelenmeli ve yeni kredi imkânları açılmalıdır. Bu arada Bakanlığımızın çiftçi maliyetlerinin karşılanması konusunda bir çalışma başlattığını öğrenmiş bulunuyor ve bunu olumlu karşılıyoruz.”
Bir çok çiftçinin sigortalı olmadığını anımsatan Bayraktar, “Sigorta kapsamına girmeyen çiftçilerimizin de zararları karşılanmalıdır.” dedi.
Bayraktar şöyle devam etti: “Tarım Sigortası (TARSİM) yaptıran çiftçilerimiz ise hem sigortaların kapsamı hem de hasar tespit aşamalarında bazı sorunlar yaşıyor. Çiftçilerimizin zararları konusunda hassas davranılmalı, üreticilerimizin zararları hakkaniyetli bir şekilde belirlenmelidir.”