AYM’nin ‘katliam yasası’ kararına tepkiler sürüyor

İklim Adaleti Koalisyonu, (İAK) Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) bu hafta, kamuoyunda ‘katliam yasası’ olarak bilinen sahipsiz sokak hayvanlarının uyutulmasının önünü açan yasanın iptali ile ilgili bir başvuruyu reddetmesine tepki gösterdi. AYM’nin kararına ilişkin yapılan basın açıklamasında “İnsanın insanı öldürdüğü, dolandırdığı ve insanın insana tecavüz ettiği bu toplumda hayvanların toplu halde katledilmesine karşı hukukun ve adaletin yanında olan duyarlı bireyleri ve sivil toplum kuruluşlarını hayvan hakları mücadelesine destek olmaya çağırıyoruz” dendi.

Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:

Kalpleri buz kesmiş politikacıların başımıza bela ettiği, ilk çağlarda bile görülmemiş bir vahşet içeren bir yasa halen gündemimizde bulunuyor. Toplumsal değerlerimiz, bilimsel anlayışımız, ahlaki ve vicdani sorumluluğumuz toplu halde enkaz altında ve kurtarılmayı bekliyor! Kentlerden köylere bir çığlığın sesini yükseltiyoruz!

YARGI SİSTEMİ HALKTAN YANA KARAR VERMİYOR

Kadim topraklarda, kültürel zenginliklerimizin içinde köyde, dağda, şehirde yaşayan tüm canlıların yaşam hakkına riayet ederek yetiştirilmiş topluluklar olarak, bu hale nasıl geldiğimizi anlayabilmemiz mümkün değil! Çocukların tecavüze uğradığı, kadınların katledildiği, çalışanın hakkını alamadığı, hatta patronlar tarafından kadın emekçilerin sıklıkla mobbinge / tacize uğradığı, eğitim ve sağlık kurumlarının özelleştirilerek içeriklerinin boşaltıldığı, Boğaziçi/ İstanbul/ ODTÜ/ İTÜ gibi zemini sağlam okullarda eğitim ve öğrenim gören gençlerin düşüncelerini ifade ettikleri için yargılandığı ve şiddete maruz kaldığı, onlarca akademisyen, sanatçı, sendikacı, hukukçu ve siyasilerin özgürlüğünden olduğu bu ülkede; yargı sistemi ezilenden, halktan ve haktan yana kararlar vermemekte, katiller hırsızlar ve tecavüzcülere karşı anayasal sorumluluklarını yerine getirmemektedir.

6 Şubat depreminde enkazların altında kalanları, yardım bekleyenleri, çığlıklarını ve aradan iki sene geçmesine rağmen hiçbir ilerleme kaydedilmeyen deprem bölgelerini hatırlayın. Sokaktaki canların enkaz altından kurtardığı insanlığı hatırlayın! Hatay’da bir babanın enkaz altındaki kızı için feryadına yetişen ve çıkartmak için çabalayan canı hatırlayın!

ECE GÜREL ÖRNEĞİ

Unutma ey insan! Yaşattığını yaşamadan ölmeyeceksin! Yakın bir tarihte, daha bir ay öncesinde Sarıyer Belgrad ormanında, soğuk havada kaybolduktan dört gün sonra bulunan Ece Gürel’i hatırlayın. Gürel’i bulan, Sarıyer (MAG) afet kurtarma gönüllüsü ve eğitmeni olan hak mücadelesinden arkadaşımız Turan Altun o anları şöyle anlatmıştı:

“Ece Gürel’i bulduğumda yanında bir sokak köpeği vardı. Dört gün baygın halde ormanda soğukta yatan kadının yanında günlerce yatan sokak canımız Ece’nin bedenini ısıtmaya çalışmış ve donarak ölmekten kurtulmasına sebep olmuş.” Hastaneye kaldırıldığında yaşıyordu. İnsanlar ve köpekler arasındaki dostluk ilişkisi ile ilgili yüzlerce örnek verebiliriz.

MASUM CANLAR DIŞARI TECAVÜZCÜLER İÇERİ

İnsanın insanı öldürdüğü, dolandırdığı ve insanın insana tecavüz ettiği bu toplumda hayvanların toplu halde katledilmesine karşı hukukun ve adaletin yanında olan duyarlı bireyleri ve sivil toplum kuruluşlarını hayvan hakları mücadelesine destek olmaya çağırıyoruz!

Ve diyoruz ki; “Masum canlar dışarı, tecavüzcüler/ katiller içeri!”

Sokaklardan toplayıp ölüm kamplarına götürülen binlerce canımız götürüldükleri barınaklarda canlı canlı öldürülüyor! Bu katliam şeklinin adına “UYUTMA” dediler! Bilimsel ve ahlaki hiçbir norma sığmayan asparagas haberlerle iletişim ağlarını meşgul eden herkes ve onların medya kurumları bu kanlı yasanın yürürlüğe girmesine yardımcı olmuştur!

Soluduğumuz havayı, su havzalarımızı, tarım arazilerimizi, ormanlarımızı ticaret konusu olarak gören, kanser oranlarının en yüksek noktalara ulaştığı günümüzde yaşananlar neoliberalizmin, çürüyen kapitalizmin karanlığıdır. iklim Kanunu Tasarısı adı altında “ticaret” yasasını önümüze getiren kapitalist zihniyetle, yaşadığımız mahalle ve köylerin sakinleri olan sokak canlarımız için ölüm yasası teklifini getiren ve anayasa mahkemesinde onaylanmasına vesile olan zihniyet aynıdır!

İLÇE BELEDİYELERİNE İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI

Bir YASA gerekli; Ama Masum Canları Yaşatmak İçin! Bir YASA gerekli; Doğayı, Su kaynaklarını, müştereklerimizi ve kültürel zenginliklerimizi Korumak İçin! İlçe belediyelerinin ölüm yasasına karşı biz yaşam savunucuları ile birlikte hareket etmesi gerekmektedir. Adil Belediyecilik “sorumlu olduğun ilçedeki tüm canlıların yaşam hakkına sahip çıkmaktır”. Belediyelerimizle birlikte başarabiliriz.

Unutmayın makamlar geçicidir. Toplumda sevgiyle yad edilecek olan yegane servet, yaşamı ve adaleti savunmak olmalıdır. Başta belediyelerimiz olmak üzere, yaşamı savunan sivil toplum kuruluşları ve yaşam savunucuları birlikte çalışma planı yapmalı ve hayata geçirmelidir. Binlerce canımız öldürüldü, binlercesini hep birlikte kurtarabiliriz.