Merkez bankalarının gözdesi belli oldu: Altın ve dolar hamlesi

Altın fiyatlarında rekor seviyeler görülmeye devam ederken, bu yükselişte merkez bankalarının altına olan ilgisi önemli bir rol oynuyor. Dünya Altın Konseyi’nin 70’ten fazla merkez bankasıyla gerçekleştirdiği ankete göre, merkez bankalarının altın rezervlerini artırma eğilimi bu yıl da sürecek.

Ankete katılan merkez bankalarının yüzde 95’i, önümüzdeki 12 ay içinde küresel çapta altın rezervlerinin artacağını öngörüyor. Bu oran, 2018’den bu yana düzenlenen yıllık anketler arasında şimdiye kadarki en yüksek beklenti düzeyine işaret ediyor.

Anketin dikkat çeken bir diğer sonucu ise, merkez bankalarının ABD doları varlıklarına dair beklentileri oldu. Katılımcıların yaklaşık dörtte üçü, önümüzdeki beş yıl içinde merkez bankalarının dolar cinsinden rezervlerinde azalma yaşanacağını düşünüyor. Bu durum, altına yönelimin hem çeşitlendirme hem de jeopolitik risklere karşı koruma amacıyla sürdüğünü ortaya koyuyor.

Ankete katılan merkez bankaları, altın rezervi bulundurmalarının başlıca gerekçeleri olarak; altının kriz dönemlerindeki güçlü performansını, temerrüt riski taşımamasını ve enflasyona karşı koruma sağlamasını gösteriyor.

Altın yakın zamanda Euro’yu geçerek ABD dolarının ardından dünyanın en büyük ikinci rezerv varlığı haline geldi.

DAHA FAZLA ALTINI YURT İÇİNDE SAKLAMAYI PLANLIYORLAR

Merkez bankalarının altın talepleri artarken altını yurt içinde saklama eğilimleri de artış gösteriyor

Bankalar, dünyanın en büyük iki altın saklama merkezi olan Londra ve New York’un aksine, daha fazla altını yurt içinde saklamayı hedefliyor.

Merkez bankalarının planlarını değiştirmesindeki en önemli neden; kriz veya yaptırımlar durumunda yurtdışında depolanan altına erişim kabiliyetlerine ilişkin endişeler olarak öne çıkıyor.

Bu doğrultuda; Hindistan geçen yıl İngiltere Merkez Bankası’ndan 100 tondan fazla altını geri getirirken, Nijerya Merkez Bankası da elindeki altınların bir kısmını geri getirdi.

Bu eğilim anket sonuçlarına da yansıdı. Ankete katılanların yaklaşık yüzde 7’si, Covid-19 salgınından bu yana yurt içi depolamayı artırmayı planladıklarını belirtti.

DOLARIN GÜVENLİ LİMAN STATÜSÜ AZALDI, ALTININ YÜKSELDİ

Merkez bankalarının altın alımları 2022 yılında Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve ardından ABD’nin Moskova’yı uluslararası ödeme sisteminden çıkarma çabalarının ardından hızlandı.

Bazı merkez bankacılarına göre, 2022 yılında Rusya’nın döviz rezervlerinin dondurulması, doların nasıl bir silah olarak kullanılabileceğini ve ABD’nin isteğiyle finansal sisteme erişimin nasıl kapatılabileceğini gösterdi.

Bu durum birçok gelişmekte olan piyasa merkez bankasının ABD dolarından daha hızlı uzaklaşmaya başlamasına sebep oldu.

ABD hükümetinin son dönemde yaptığı çelişkili açıklamalar, bazı yabancı ülkelerde ABD’de saklanan altın rezervlerinin güvenliği konusunda soru işaretlerine neden oldu. Özellikle Şubat ayında eski ABD Başkanı Donald Trump’ın, ülkenin altın rezervlerinin büyük bölümünün tutulduğu Fort Knox’taki altınların “kaybolmuş olabileceğine” dair kamuoyuna bildirmişti.

İsmini vermek istemeyen bir anket katılımcısı,

ALTIN GÜÇLENDİ

“Gümrük tarifeleriyle ilgili son piyasa gelişmeleri, ABD dolarının güvenli liman statüsüne ilişkin soru işaretlerini artırdı, ancak altınınkini güçlendirdi. Rezerv yöneticileri, jeopolitik ve ticari çatışmaların damgasını vurduğu bu zorlu dönemde altını enflasyondan korunma aracı olarak görüyor.”